‘Dünya İçin 2 Gün: Bozcaada’ etkinlik afişimiz! Tasarım: Heavenly, Practice.
DÜNYA İÇİN BİR GÜN
︎
2 Eylül 2021
Yazan: İrem Çetinor
Yazan: İrem Çetinor
2018 senesinden beri gerçekleştirdiğimiz ‘Ayda Bir Gün: Dünya İçin Bir Gün’ isimli kıyı ve orman atık temizliği etkinliklerimize -2020 senesinde koca bir ara verdikten sonra- yeniden devam ediyoruz.
Yazları Riva sahillerinde, kışları ise Polonezköy ormanlarında buluşarak birlikte atık topladığımız, bunları geri dönüşüm bidonlarına ayrıştırılmış bir şekilde teslim ettiğimiz, dünya için faydalı bir şey yaptığımızı yürekten hissettiğimiz bu keyifli günlere, bu sefer bambaşka bir perspektiften yaklaşmaya karar verdik. İsmimizi de ‘Dünya İçin 2 Gün’ diye bu seferlik değiştirdik, çünkü ilk defa 2 gün boyunca atık toplama, bilgi paylaşımı, atölyelerden oluşan bir programla karşınızda olacağız!
2018’de 5 arkadaş toplanıp kurduğumuz Dünya İçin grubu ile pek çok kez bir araya geldikten sonra gördük ki, sorunun en son aşamasına el atmak gerçek bir çözüm oluşturmuyor. 3-5 birey olarak çok da fazla kişiye ulaşamıyoruz. O yüzden kurumlarla, markalarla, okullarla iş birlikleri yapılması gerekiyor. Aynı zamanda sorunun son halkasına el atmaya çalışmak yerine, sorunun başlangıcıyla ilgili çözümler üretilmesi gerekiyor.
Genel olarak sadece atıkları toplamak ve ayrıştırmak yeterli değil. Tüketim alışkanlıklarımızı öncelikle gözden geçirmek, nasıl değiştirebileceğimize dair bilgilenmek, adımlar atmaya başlamak, ürettiğimiz yeşil atığımızla toprak üretmeyi öğrenmek, genel olarak türetim kültürüne dair bilgilenmek ve daha bütüncül çözümler üretmek gerekiyor. Bunun için farklı disiplinlerle bir araya gelmek, aynı değerler altında buluşan, aynı çözümlere odaklanan, farklı alanlarda çalışan bireylerle iş birlikleri yapmak da çok önemli.
Festivali işte bu yüzden, ‘Dünya İçin 2 Gün: Bozcaada Atık ve Farkındalık Festivali’ başlığında hazırladık. Bireyler olarak doğa üzerindeki etkimizi nasıl fark edebilir, değiştirebilir, davranışlarımızla doğa ile nasıl ahenk içinde yaşayabiliriz, bu konular üzerinde durmak istiyoruz. Bunun için de yoğunlukla gençlerle çalışmayı hayal ettik.
Sürecimiz, ilk başta Tapp Water Türkiye ekibinden sevgili İlker’le ortak bir arkadaşımız aracılığıyla tanışmamızla başladı. Yaz sonunda ekipçe böyle bir atık toplama etkinliği yapmak istediklerini ve bu konuda biraz yönlendirmeye ihtiyaç duyduklarını söyledi. Biz de hemen kafa kafaya verdik, ardından Derin’den Emir Can ile tanıştık. Arkadaş ortamında fikirler büyüdükçe büyüdü, ve aslında güzelleştikçe güzelleşti ve hayallerimizin ötesinde bir organizasyona evrildi!
Bozcaada’yı seçmemizin sebebi, öncelikle sezon sonu adanın epey pislendiği haberini almış olmamız, ve yazın kapanışını farklı bir atmosferde kutlamak isteyişimizdi, bir de Derin’in orada yepyeni bir dükkan açmış olması da hepimize cazip geldi. Biraz daha sebeplerini araştırırken, aslında adanın böyle bir festivale ne kadar elverişli olacağını gördük, kapalı bir ekosistem oluşu, denizlerle çevrili oluşu, gençlere kolay ulaşabilme avantajı, Belediye desteği, adada yaşayan insanların desteği gibi pek çok avantaj çıktı karşımıza.
Niyetimiz ve fikirlerimiz biraz oturduktan sonra, daha önce de birlikte proje yaptığımız, Deniz Yaşamını Koruma Derneği ve sonrasında, Su.co ve Okra Pigment aramıza katıldı. Ardından, Kokopelli Şehirde’nin tavsiyesi üzerine Bozcaada Ekoloji Platformu, sonrasında tabi ki de, Bozcaada Belediyesi, Bozcaada Kaymakamlığı, Çöpüne Sahip Çık Vakfı, İstiklal Ortaokulu ve daha pek çok destekçimize ulaştık.
2 gün boyunca, atık temizliği, bilgi verici içerikler, yaratıcı atölyeler olmak üzere, bir program hazırladık. Bozcaada Belediyesi, Çöpüne Sahip Çık Vakfı, İstiklal İlkokulu ve Ortaokulu gibi paydaşlarımızla birlikte içerikler ve uygulamalar gerçekleştirmeye karar verdik.
Program görsellerini aşağı yerleştirdim ama buraya da minik birer özet geçeyim.
Dünya İçin, Tapp Water, Çöpüne Sahip Çık Vakfı, Deniz Yaşamını Koruma Derneği, Bozcaada Ekoloji Platformu, Su.Co ve Nopad olmak üzere çeşitli marka, kurum ve kuruluşlardan neden bu organizasyonu gerçekleştirdiğimize dair sunumlar yapılıyor olacak. 15.00 ve 19.30 arasında Sulubahçe ve Habbele sahillerde atık toplama, ayrıştırma ve ‘Ambalajsız Piknik’ adını verdiğimiz piknikler gerçekleştirilecek.
Program görsellerini aşağı yerleştirdim ama buraya da minik birer özet geçeyim.
1. GÜN:
Dünya İçin, Tapp Water, Çöpüne Sahip Çık Vakfı, Deniz Yaşamını Koruma Derneği, Bozcaada Ekoloji Platformu, Su.Co ve Nopad olmak üzere çeşitli marka, kurum ve kuruluşlardan neden bu organizasyonu gerçekleştirdiğimize dair sunumlar yapılıyor olacak. 15.00 ve 19.30 arasında Sulubahçe ve Habbele sahillerde atık toplama, ayrıştırma ve ‘Ambalajsız Piknik’ adını verdiğimiz piknikler gerçekleştirilecek.
Ardından sahilde atık temizliği yaparak topladığımız atıkları ayrıştıracağız. Yeniden sahilde ‘Atıksız Piknik’ adını verdiğimiz piknikler gerçekleşecek, birbirimizi tanıyacağız.
Sunumların yanı sıra, ileri dönüşüm ve bilinçli tüketim konusuna odaklanmış Eylem Pala Uluğ, Pınar Akkurt, Huner, Mah-roc, Su.Co, Nopad, TAPP Water, Medeniyet Hamuru, OKRA Pigment gibi sanatçı, tasarımcı ve markalardan ürün ve eserleri sergileyeceğimiz bir seçkimiz olacak, bu 2 gün sürecek.
2. GÜN:
Güne yine, 11.00 - 14.30 arası Akvaryum ve Çayır koylarında atık toplama ve ayrıştırma yaparak başlayacağız. ‘Ambalajsız Piknik’ bu süre boyunca gerçekleşecek, yorulanlar şemsiyelerin altında piknik örtülerinin üzerinde dinlenebilecek.
Ardından İstiklal Ortaokulu başta olmak üzere, gençlerle ve yetişkinlerle sırasıyla Aral Çiftliği’nde atölyeler gerçekleştireceğiz! OKRA Pigment bize doğal boyalar yapmayı gösterecek, Medeniyet Hamuru ile kağıt yapmayı deneyimleyeceğiz, Mah-roc, atık kumaşlardan bir ürün tasarımı atölyesi gerçekleştirecek, soğuk kompost istasyonu üreteceğiz ve ileri dönüşüm bokashi bidonları ve saksılar yapacağız.
2 günlük festival içeriğimizi:
- 24 Eylül Cuma / Tanıtım Programı
- 25 Eylül Cumartesi / Atölye Programı - Aral Çiftliği
- 25 Eylül Cumartesi / Atölye Programı - İstiklal Ortaokulu
- 24-25 Eylül Cuma & Cumartesi / Sahillerde Atık Temizliği Programı
- 24-25 Eylül Cuma & Cumartesi / Sergi ve Ürünler Programı
olarak aşağıda inceleyebilirsiniz!
Sunumların yanı sıra, ileri dönüşüm ve bilinçli tüketim konusuna odaklanmış Eylem Pala Uluğ, Pınar Akkurt, Huner, Mah-roc, Su.Co, Nopad, TAPP Water, Medeniyet Hamuru, OKRA Pigment gibi sanatçı, tasarımcı ve markalardan ürün ve eserleri sergileyeceğimiz bir seçkimiz olacak, bu 2 gün sürecek.
2. GÜN:
Güne yine, 11.00 - 14.30 arası Akvaryum ve Çayır koylarında atık toplama ve ayrıştırma yaparak başlayacağız. ‘Ambalajsız Piknik’ bu süre boyunca gerçekleşecek, yorulanlar şemsiyelerin altında piknik örtülerinin üzerinde dinlenebilecek. Ardından İstiklal Ortaokulu başta olmak üzere, gençlerle ve yetişkinlerle sırasıyla Aral Çiftliği’nde atölyeler gerçekleştireceğiz! OKRA Pigment bize doğal boyalar yapmayı gösterecek, Medeniyet Hamuru ile kağıt yapmayı deneyimleyeceğiz, Mah-roc, atık kumaşlardan bir ürün tasarımı atölyesi gerçekleştirecek, soğuk kompost istasyonu üreteceğiz ve ileri dönüşüm bokashi bidonları ve saksılar yapacağız.
2 günlük festival içeriğimizi:
- 24 Eylül Cuma / Tanıtım Programı
- 25 Eylül Cumartesi / Atölye Programı - Aral Çiftliği
- 25 Eylül Cumartesi / Atölye Programı - İstiklal Ortaokulu
- 24-25 Eylül Cuma & Cumartesi / Sahillerde Atık Temizliği Programı
- 24-25 Eylül Cuma & Cumartesi / Sergi ve Ürünler Programı
olarak aşağıda inceleyebilirsiniz!
Daha önce de yazdığım gibi 1. Gün, daha çok tanışma, bilgi alışverişi, sergi kapsamında çeşitli ürünler ve tanıtımlar gerçekleşecek. Akşam Deniz Yaşamını Koruma derneği ile bir su altı video gösterimi yapmayı da düşünüyoruz ama bakalım, yapabilecek miyiz?* (-: Şans dileyin bize!
2. Gün ise, Aral Çiftliği ve İstiklal Ortaokulu’nda eş zamanlı özellikle gençlere yönelik atölyeler gerçekleşecek ve bu atölyeler gün boyu devam ediyor olacak! Hepinizi bekliyoruz.
Bunun dışında süreçte ikilemler, ah o vazgeçilmez belirsizlikler, gelenler, gidenler, fikir verenler, öğretenler, paylaşanlar, karşı çıkanlar, vazgeçenler, çok heyecanlananlar, ve benim gibi herşey tam olsun diye kılı kırk yarıp etrafına stres yayanlar da oldu. (-: Acısı, tatlısıyla inanılmaz bir öğrenme serüveni oldu diyebilirim, ve sanırım son dakikaya kadar da olacak. Ama en fazla fark ettiğim ve içinde debelendiğim konu genel olarak ‘atık’ konusu oldu.
Türkiye’de atık, diğer ülkelerden farklı olmak üzere idaresi ve yönetimi zor bir konu. Hangi belediyenin nasıl bir yönetim şekliyle atıkları nereye yönlendirdiğini denetlemek oldukça karmaşıklaşabiliyor. Denetim konusunda ise bilgiye ulaşmak ayrı bir dert gibi görünüyor... Genel altyapısıyla belediyeler, özel şirketler, sokak toplayıcıları ve hurdacılarla el ele ve bazen de diş dişe çözümler üretmeye çalışılıyor, yaklaşımlar ilden ile, belediyeden belediyeye bile değişebiliyor.
Bu konuda daha detaylı bir araştırma yazısı ve düzenlemesi yapmak epeydir niyetim, ‘Belki bir gün böyle bir proje üzerine çalışma fırsatım olur.’ 👩🏻💻👹 derken, yollarımız Çöpüne Sahip Çık Vakfı ile kesişti. Onları da Bozcaada’ya davet ederek, hepimizi kıymetli bilgileriyle aydınlatmalarını rica ettik, paylaşacakları bilgiler için heyecanlıyız. Aynı zamanda etkinlik boyunca topladığımız ve ayrıştırdığımız atıkların doğru yerlere iletilmesi için sürdürülebilir sistemler kurulabilir miyiz, onun için araştırmalar yapmaya ve çözüm üretmeye devam ediyoruz, bakalım bizi neler bekliyor.
Eylül sonu, etkinliğimizden öğrendiğimiz şeylerin neler olduğuna dair bir de değerlendirme yazısı yazmayı düşünüyorum. Ne konuda etki yaratabildik, insanlardan geri dönüşler ne yönde oldu, gençler en çok nelerden etkilendi, kalıcı çözümler üretip işletmeler ile ortaklaşa çözümler oluşturabildik mi -mesela kompost bidonu projemiz ne kadar işleyecek bunu şahsen çok merak ediyorum- , okullarla ileride de sürecek çalışmalar yapabildik mi, hepsini ilerleryen günlerde yazmayı hedefliyorum. Bakalım, heyecanlıyım! Heyecanlıyız!
Kapanışı, minik bir umut mesajıyla yapmak istiyorum. 5 hayalperest ve hafif anarşist arkadaşın başlattığı bir serüven buralara gelebiliyorsa, dünyada her şey yapılabilir, yeter ki ortak değerlerde anlayış, destek ve esneklikle insanlar birbirlerine yanaşsınlar! diyerek toz pembe hayallerimle sarmalanmış cümlelerimi buraya bırakarak hepinize sevgiler sunuyorum, ve tekrar, ‘hepinizi bekliyoruz’ çağrısı yapmak istiyorum.
Yeniden, TAPP WATER Türkiye’den İlker Sezer’e, Furkan Özkaya’ya, Natali Nurnur’a, Derin’den Emir Can Dündar’a, Deniz Yaşamını Koruma Derneği’nden Ayşe Nur Semiz ve Volkan Narcı’ya, Bozcaada Belediyesi’nden Levent Demir’e, Bozcaada Kaymakamı Bahar Kaya Çelik’e, İstiklal Ortaokulu müdüresi Bilge Kavlak’a, Su.Co ekibinden İrem Göçmen’e, OKRA Pigment’in kurucusu Kübra Karafazlıoğlu’na, Medeniyet Hamuru yaratıcısı Nebahat Kavak’a, Kokopelli Şehirde’den Elif Çatıkkaş’a, Bozcaada Ekoloji Platformu kurucusu Alpay Oğuş’a, adanın en sevimli yereli Aral Çiftliği’nden Ülker Aral’a, Çöpüne Sahip Çık Vakfı’ndan Ece Kuray ve Oya Güzel’e, Mah-roc kurucusu Roksan Sarfati’ye, Huner’in yaratıcısı Hüner Aldemir’e Eylem Pala Uluğ ve Pınar Akkurt’a çok teşekkür ederiz.
2. Gün ise, Aral Çiftliği ve İstiklal Ortaokulu’nda eş zamanlı özellikle gençlere yönelik atölyeler gerçekleşecek ve bu atölyeler gün boyu devam ediyor olacak! Hepinizi bekliyoruz.
Bunun dışında süreçte ikilemler, ah o vazgeçilmez belirsizlikler, gelenler, gidenler, fikir verenler, öğretenler, paylaşanlar, karşı çıkanlar, vazgeçenler, çok heyecanlananlar, ve benim gibi herşey tam olsun diye kılı kırk yarıp etrafına stres yayanlar da oldu. (-: Acısı, tatlısıyla inanılmaz bir öğrenme serüveni oldu diyebilirim, ve sanırım son dakikaya kadar da olacak. Ama en fazla fark ettiğim ve içinde debelendiğim konu genel olarak ‘atık’ konusu oldu.
Türkiye’de atık, diğer ülkelerden farklı olmak üzere idaresi ve yönetimi zor bir konu. Hangi belediyenin nasıl bir yönetim şekliyle atıkları nereye yönlendirdiğini denetlemek oldukça karmaşıklaşabiliyor. Denetim konusunda ise bilgiye ulaşmak ayrı bir dert gibi görünüyor... Genel altyapısıyla belediyeler, özel şirketler, sokak toplayıcıları ve hurdacılarla el ele ve bazen de diş dişe çözümler üretmeye çalışılıyor, yaklaşımlar ilden ile, belediyeden belediyeye bile değişebiliyor.
Bu konuda daha detaylı bir araştırma yazısı ve düzenlemesi yapmak epeydir niyetim, ‘Belki bir gün böyle bir proje üzerine çalışma fırsatım olur.’ 👩🏻💻👹 derken, yollarımız Çöpüne Sahip Çık Vakfı ile kesişti. Onları da Bozcaada’ya davet ederek, hepimizi kıymetli bilgileriyle aydınlatmalarını rica ettik, paylaşacakları bilgiler için heyecanlıyız. Aynı zamanda etkinlik boyunca topladığımız ve ayrıştırdığımız atıkların doğru yerlere iletilmesi için sürdürülebilir sistemler kurulabilir miyiz, onun için araştırmalar yapmaya ve çözüm üretmeye devam ediyoruz, bakalım bizi neler bekliyor.
Eylül sonu, etkinliğimizden öğrendiğimiz şeylerin neler olduğuna dair bir de değerlendirme yazısı yazmayı düşünüyorum. Ne konuda etki yaratabildik, insanlardan geri dönüşler ne yönde oldu, gençler en çok nelerden etkilendi, kalıcı çözümler üretip işletmeler ile ortaklaşa çözümler oluşturabildik mi -mesela kompost bidonu projemiz ne kadar işleyecek bunu şahsen çok merak ediyorum- , okullarla ileride de sürecek çalışmalar yapabildik mi, hepsini ilerleryen günlerde yazmayı hedefliyorum. Bakalım, heyecanlıyım! Heyecanlıyız!
Kapanışı, minik bir umut mesajıyla yapmak istiyorum. 5 hayalperest ve hafif anarşist arkadaşın başlattığı bir serüven buralara gelebiliyorsa, dünyada her şey yapılabilir, yeter ki ortak değerlerde anlayış, destek ve esneklikle insanlar birbirlerine yanaşsınlar! diyerek toz pembe hayallerimle sarmalanmış cümlelerimi buraya bırakarak hepinize sevgiler sunuyorum, ve tekrar, ‘hepinizi bekliyoruz’ çağrısı yapmak istiyorum.
Yeniden, TAPP WATER Türkiye’den İlker Sezer’e, Furkan Özkaya’ya, Natali Nurnur’a, Derin’den Emir Can Dündar’a, Deniz Yaşamını Koruma Derneği’nden Ayşe Nur Semiz ve Volkan Narcı’ya, Bozcaada Belediyesi’nden Levent Demir’e, Bozcaada Kaymakamı Bahar Kaya Çelik’e, İstiklal Ortaokulu müdüresi Bilge Kavlak’a, Su.Co ekibinden İrem Göçmen’e, OKRA Pigment’in kurucusu Kübra Karafazlıoğlu’na, Medeniyet Hamuru yaratıcısı Nebahat Kavak’a, Kokopelli Şehirde’den Elif Çatıkkaş’a, Bozcaada Ekoloji Platformu kurucusu Alpay Oğuş’a, adanın en sevimli yereli Aral Çiftliği’nden Ülker Aral’a, Çöpüne Sahip Çık Vakfı’ndan Ece Kuray ve Oya Güzel’e, Mah-roc kurucusu Roksan Sarfati’ye, Huner’in yaratıcısı Hüner Aldemir’e Eylem Pala Uluğ ve Pınar Akkurt’a çok teşekkür ederiz.