Dünya İçin, bilinçli yaşam yaklaşımını benimseyerek doğayı korumak adına jenerasyonlar arası bilgi paylaşımı yapan, atık temizliği, geri/ileri dönüşüm ve tasarım etkinlikleri düzenleyen bir sosyal oluşumdur.




ULAŞ
TAKİP ET
︎ Email
︎ Instagram
ORGANİK ATIKTAN TASARIM OBJELERE: OTTAN STUDIO



BİLİNÇLİ YARATICILAR

︎


17 Mart 2022 
Röportaj: İrem Çetinor

Atık olarak adlandırılabilecek, çoğumuzun normalde tüketirken belki de düşünmediği detaylardan, 
harika bir çalışma alanı çıkaran Ayşe Yılmaz’ın soyismini aratmayan 4 senelik AR-GE sürecinin ‘meyve’lerini layığıyla görmeye yerelde ve globalde görmeye başladık bile. 

Kendisiyle birlikte bir proje geliştirebilir miyiz, ortak bir zeminde belki buluşup hayata neler getirebiliriz diye bir tanışma toplantısı yaptıktan sonra stüdyoları hakkında bilgi alma şansım oldu. 

Ayşe, berrak zihni, keskin kararlılığı ve çalışkanlığıyla çok dikkatimi çekti, ve alanında kat ettiği yolda ne kadar çalıştığını ancak hayal edebiliyoruz. 

Jenerasyonumuzdan bu kadar araştırma, özveri, yaratıcılık ve özgünlük içeren markaların çıkması hepimize gurur veriyor. Daha da ötesi, doğamızı korumaya ve doğal malzemeleri atık olmaktan çıkarıp, değerlendirmeye devam ediyor. 

Röportajımız aşağıda, OTTAN Studio’ya çalışmalarında yürekten devamlılık ve gelişme diliyoruz! 



İrem Çetinor: Merhaba Ayşe, nasılsın, çok teşekkürler bize vakit ayırdığın için, çok memnun oldum.

Ayşe Yılmaz:
Merhaba İrem, biz teşekkür ederiz, ben de öyle. 

İ.Ç.: OTTAN’dan önce ve OTTAN’dan sonra olacak şekilde Ayşe Yılmaz’ı tanıyabilir miyiz?

A.Y.: 
Aslında temelde her ikisi de aynı Ayşe... Fakat tabii ki OTTAN’la birlikte kendimi tam anlamıyla eskiden beri sorumluluk hissettiğim ve vicdan muhasebesi yaptığım bir amaca adayıp durmaksızın çalışan bir Ayşe oldum.

Ben çalışıp ürettikçe OTTAN’la birlikte gelişmeye, evrilmeye ve değişmeye devam ettik. İyi inançlar ve ideallerim doğrultusunda, hayal ettiğim etkiyi yarattıkça daha çok tatmin olmaya başladım ve en azından vicdanen, OTTAN’dan önceki Ayşe’nin endişelerine çareler bulabildiğim ve bunları hayalden gerçeğe dönüştürebildiğim için çok mutluyum!



Ayşe Yılmaz - Ottan Studio’nun kurucusu, ‘Roly Poly Set’ isimli mercimek, portakal ve kahve atıklarından oluşan ürünleriyle!


İ.Ç.: Herşey ilk nasıl başladı? Bir portakal ve kalorifer hikayesi var sanırım ︎ Onun dışında web sitenizde ‘ürün tasarımında ahşap ve taş türevlerinden daha sürdürülebilir olan hangi malzemeleri kullanılabiliriz?".  Bu soruya bir cevap bulmaya çalışırken, tüketilemeyen yapraklarda, çimenlerde ve gıda atıklarında inanılmaz bir potansiyel gördük’ yazıyordu. Biraz bahsedebilir misiniz sürecinizden? Yaprak, çimen gibi malzemelerle yolunuz nasıl kesişti?

A.Y.: 
Kendime döndüğüm ve doğayla çok fazla iç içe zaman geçirdiğim günlerde yaşadığım bir aydınlanma diyebilirim sanırım bu sürece. Her zaman bir doğa sever olarak, keyif almak, kaliteli vakit geçirmek için hep yeşile, doğaya yöneldim ve doğada vakit geçirdikçe, biçilen çimenler ve dökülen sonbahar yaprakları gibi doğa harikalarının kaybolmazsa neler olabileceğini sorgulamaya başladım.

O sıralarda aldığım eğitim, İTÜ’de endüstriyel tasarım eğitimi alıyordum, ve kişisel yönelimlerim sebebiyle sorguladığım bir başka konu da tasarımlarda tüketmeden üretmenin bir yolu olup olmadığıydı…

Beynimin içindeki bu soruların birbiriyle karşılaşması sonucunda, çalışma alanımda kuruyan mandalina kabukları bana tüketmeden üretebileceğim bir malzeme fikri verdi ve acemi denemelerimden harika sonuçlar ortaya çıktı! Sonrası OTTAN’ın serüveni zaten. ︎




Ayşe Yılmaz kuruttuğu portakal kabukları ile birlikte




‘Biçilen çimenler ve dökülen sonbahar yaprakları gibi doğa harikalarının kaybolmazsa neler olabileceğini sorgulamaya başladım.’


︎



Ayşe Yılmaz



İ.Ç.: Bir önceki soruya paralel olarak, bir sorumluluk, bilinç ve vicdan ile mi yolculuğunuza başladınız yoksa, daha inovatif ve fırsatçı bir yerden mi kendinizi burada buldunuz? Ekonomi ve ekolojinin genel olarak bizi aynı yollara kanalize ettiği bir süreçteyiz. Her iki arayışın da aslında bizi aynı cevaba getiriyor oluşu ilginç öyle değil mi?

A.Y.: Yolculuğum kesinlikle sorumluluk bilinci ve vicdanla başladı. Ama buna ek olarak işin inovasyon tarafı da ilgimi çeken, yapı olarak keyifle yaptığım bir şey. Fakat tabii ki bu durumu fırsatçı bir konumdan da değerlendirmek gerekiyor. Bu gibi işlerde sürdürülebilir bir modelle var olmazsanız, yok olup gidersiniz.

Bunu sürdürülebilir kılmak da biraz akılcı bir bakış açısıyla oluyor diyebiliriz. Ama tekrar başa dönmek ve vurgulamak isterim ki kesinlikle ilk çıkış odağım tamamen bireysel sorumluluk bilincim ve vicdanımdı.

Üretmeyi seven bir tasarımcı olarak hissettiğim sorumluluk, bir birey olarak tüketirken hissettiğim sorumluluk ve sonrasında tüm bunlara cevap ararken, neyi nasıl azaltabiliriz diye durmadan düşünmemin şahane bir sonucu tüm bunlar.



Ottan Studio numune çekiminden bir görüntü.




Neyi nasıl azaltabiliriz diye durmadan düşünmemin şahane bir sonucu tüm bunlar.


︎



Ayşe Yılmaz




Eski mercimeklerin nasıl ürünlere dönüştüğünü açıklayan bir görse
İ.Ç.: Çok geniş bir skalada ürünlerinizin uygulama alanları var, üretim sürecinde sistemin içine girdikten sonra özveri bütünlüğünüzü nasıl koruyorsunuz?

A.Y.: İlk başlarda, hem tasarım kısmından da büyük keyif aldığımız için, hem de OTTAN malzemelerle neler  

yapılabileceğini ilk elden gösterebilmek adına, farklı alanlarda değişik tasarımlı ürünler tasarlayarak ürettik.

Fakat artan talepler sonrasında, hem malzeme geliştirme hem de farklı sektörlerde ürünler ve tasarımlarla ilgilenmek tabii ki zorlu bir hale dönüşmeye başladı ve OTTAN, doğal olarak ilk çıkış noktası olan malzeme üreticiliğine evrildi.

Geliştirilmeye ve büyütülmeye ihtiyacı olan kısmın malzeme kısmı olduğuna karar verip tüm gücümüzü ve odağımızı bu tarafa çevirerek, OTTAN malzemelerin mükemmele yakın olması için çalışmalarımıza devam ediyoruz.

Her geçen gün gelişen ve güçlenen malzeme kataloğumuzla, tüm dünyada ses getirecek işlere imza atmak için hazırlanıyoruz.

 

Ottan malzeme kataloğundan bazı görüntüler, kullanılan malzemeler arasında çim, eskimiş ve kullanılmamış mercimek, kahve posası, çim gibi çeşitli doğal malzemeler.


Kesilmiş çimlerden oluşturulmuş Ottan Studio malzeme numunesi



İ .Ç.: Sizce gerçekten şeffaf ve doğa dosta bir marka olmak için nelere ihtiyaç var?

A.Y: Günümüz koşullarında, özellikle Türkiye’de tüm sürecin şeffaf ve doğa dostu olması için, bazı kamu desteklerine ve tabii ki bireysel bilinçlenmeye ihtiyaç olduğunu düşünüyorum.

Hammadde tedariğinden üretime ve devamında dağıtıma kadar tüm süreçlerde şeffaflık sağlamak için gerekli olan motivasyonun, teknoloji ve maddi imkanlarla tamamlanacağına inanıyorum.

Bu sebeple yakın zamanda kuracağımız yeni üretim tesisimizi tamamen teknolojik bir altyapıyla donatıp, hammaddenden ürüne kadar tüm süreçte karbon salınımı, harcanan su miktarı gibi çevresel faktörlerin hesaplanmasını ve şeffafça iletilmesini sağlamak için çalışıyorum.

Bu sayede yaptığımız işin kıymetinin bir kere daha anlaşılacağını düşünüyorum.

Ottan Studio’nun Milano Tasarım Haftası’na katıldığı yerleştirme görüntüsü.



İ.Ç.: Yaşayan, doğa dostu ve ‘sürdürülebilir’ marka kurmak isteyen bilinçli yaratıcılara hangi konularda tavsiyede bulunmak isterdiniz?

A.Y.:
Bu konu ile ilgili öncelikle eğitim & öğretimin şart olduğunu düşünüyorum. Çünkü bilinçli olarak atılan adımlar hiçbir zaman yanlış yöne gitmeyecektir.

Ülkemizde tamamen doğa dostu olabilmek ne yazık ki mümkün olamıyor ama bizim tavsiyemiz, her adım için çabalayarak bu konularda birlik olabilmek.

Çünkü, bizim hikayemizdeki örnek gibi, bir tasarımcı olabilirsiniz ama yeni ve inovatif bir şey yaratabilmek için, bir çok konuda fikir sahibi olmak gerekiyor ve bu da çok fazla araştırma ve çalışma gerektiriyor.

Okumaktan, araştırmaktan ve kendini geliştirmekten çekinmeyen herkesin doğru bir şekilde sürdürülebilir bir marka kurabileceğini düşünüyorum.

İ.Ç.: Çok teşekkür ederiz Ayşe ve sevgili OTTAN Studio paylaşımlarınız için. Çalışmalarınızın devamını dileriz. 

A.Y.:
Biz teşekkür ederiz İrem, dünya için çalışmaya devam!